4. Kilikya Ultra Maratonu tarihin kalbinde koşuldu

MERSİN (İGFA) – ‘Doğanın İçinde Tarihe Koş’ sloganıyla düzenlenen tertipte 28’i yabancı olmak üzere toplam 658 atlet ter döktü. Ödül merasimiyle son bulan aktiflikte dereceye giren atletler madalyalarını alırken, maraton Mersin’in spor turizmi açısından potansiyelini bir defa daha gözler önüne serdi.

Müze Beach’te düzenlenen ödül merasiminde 53K, 33K ve 10K kategorisinde dereceye girenlere madalyaları Mersin Büyükşehir Belediyesi bürokratları tarafından verildi. Ödül merasiminde konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Olcay Tok, maratonla ilgili genel bilgileri paylaştı. Tok, “Başkanımız Vahap Seçer önderliğinde Milletlerarası Kilikya Ultra Maratonu’nun bu yıl 4.’sünü yaptık. Tarih ve tabiatın birleştiği, Mersin’in hoşluklarının olduğu parkurlarda atletlerimizin büyük keyif aldığını umuyoruz. Tüm atletlerimizi tebrik ediyorum” dedi.

Üç farklı parkurda gerçekleştirilen maraton; 10K Kızkalesi Parkuru, 33K Lamos Parkuru ve 53K Kilikya Ultra Maratonu olarak koşuldu. Kızkalesi/Müze Beach’ten başlayan 10K parkuru tıpkı noktada sona ererken, Lamos Kanyonu’ndan start alan öteki iki parkur da Kızkalesi Müze Beach’te tamamlandı. Parkurlar boyunca sportmenler, Akdeniz’in eşsiz tabiatında koşarken Cennet-Cehennem Obrukları, Kanlı Divane, Elaiussa Sebaste ve Korykos Antik Kenti üzere tarihi duraklarda adeta geçmişe seyahat yaptı.

Türkiye’nin 21 farklı kentinden ve ABD, Singapur, Letonya, Rusya, Ukrayna, Hollanda ve Tacikistan üzere ülkelerden gelen atletler; tarihle iç içe bir tecrübe yaşadı. Hem fizikî hem kültürel bir seyahat vadeden maraton, spor, tabiat ve tarih tutkunlarını Mersin’in gizli hazineleriyle buluşturdu.

Tarihin derinlikleri adımlandı

Kentin tarihî zenginliklerini, doğal hoşluklarını ve kültürel çeşitliliğini ön plana çıkaran tertip, yerli ve yabancı iştirakçilerden tam not aldı. 53K Kilikya Ultra Maratonu Bayanlar Kategorisinde; 7 saat 45 dakika 53 saniye ile Ece Saraoğlu birinci, 7 saat 54 dakika 47 saniye ile Feride Biliz ikinci, 8 saat 25 dakika 30 saniye ile Çiğdem Topatan üçüncü oldu.

53K Erkekler Kategorisinde; Ömer Otomobilci 5 saat 44 dakika 52 saniye ile birinciliği, Sahap Dede 5 saat 45 dakika ile ikinciliği, Serdar Dursun ise 5 saat 58 dakika 33 saniye ile üçüncülüğü elde etti.

33K Kanlı Divane parkurunda Bayanlar Kategorisinde; Natalia Mamon 4 saat 3 dakika 37 saniye ile birinci, Yaren Demirdöğenler 4 saat 30 dakika 49 saniye ile ikinci, Berna Can Yıldırım ise 5 saat 8 dakika 31 saniye ile üçüncü oldu.

33K Erkekler Kategorisinde; 3 saat 18 dakika 11 saniyelik skoru ile Şevket Kırık birinci geldi. 3 saat 26 dakika 40 saniye ile Yaşar Kösebaşı ikinci olurken, 3 saat 27 dakika 5 saniye ile Deniz Kurum üçüncü oldu.

10K Kızkalesi parkuru da kıyasıya rekabetin olduğu bir öbür parkurdu. Bu parkurda Bayanlar Kategorisinde; 48 dakika 2 saniye ile Anastasia Nikolaeva birinciliği elde etti.59 dakika 32 saniye ile Olga Bondareva ikinci gelirken, 1 saat 36 saniye ile Ekaterina Budanova ise üçüncü oldu.

10K parkurunun Erkekler Kategorisinde; 42 dakika 23 saniye ile Said Kerem Yetişir birinciliği elde etti. Omar Alhaje 42 dakika 24 saniye ile ikinciliği göğüslerken, Stanislav Igoshin ise 45 dakika 47 saniye ile parkuru üçüncü bitirdi.

Tarihin ve tabiatın içinde koşan atletler, maratonu çok sevdi

Çok hoş bir parkurda yarıştığını lisana getiren 53K Bayanlar Kategori birincisi Ece Sarıoğlu, “Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne bu türlü bir tertip düzenlediği için teşekkür ederim. Mersin’de yapılan maratonları takip ediyorum. Harikasınız” dedi.

Arabacı: “Görülmesi gereken her yeri gördük”

İstanbul’dan maratona katılan 53K Erkekler Kategori birincisi Ömer Otomobilci ise, “Parkur çok hoştu. Bilhassa görülmesi gereken her yeri gördük. Başımı kaldırdığımda daima hoş yerleri gördüm. Yarış boyunca rastgele bir sorun yaşamadım. Bu stil yarışlarda sorun yaşanmaması çok değerli. Hepimiz farklı vilayetlerden geliyoruz, bu stil tertiplerde sorun yaşayınca verdiğimiz emekler boşa gidiyor. Ruhsal olarak da çöküyoruz. İşaretlemeler çok uygun yapılmıştı. Bunların hepsi çok kıymetli. Zira insanı koşmaya teşvik ediyor” sözlerine yer verdi.

33K Bayanlar Kategori birincisi Natalia Mamon, parkurla ilgili niyetlerini “Yol çok zordu ve çok sıcaktı ancak birinci olduğum için mutluyum” diyerek belirtti.

33K koşusunda yarışan atlet Bekir Doğan bu sene üçüncü kere yarışa katıldığını belirterek “Ben Adana’dan geliyorum ve burayı seviyorum. Parkur her sene daha hoş oluyor. Liderimiz Vahap Seçer’e ve grubuna teşekkür ediyorum. Hoş bir yarıştı” tabirlerini kullandı.

Olgar: “Mersin beklediğimizin ötesinde bir şehir”

Macerasever toplumsal medya fenomeni Orkun Olgar, Mersin’i beklediğinin ötesinde bir kent olarak tanımladı ve “Şehrin ana caddelerinde dolaştığımız vakit da çok beğendik. Kıyı çizgisine da bayıldık. Kent planlamasında beğendik ancak biz Mersin’in bu kadar kültürel bir miras sunduğunuz bilmiyorduk. Mersin’e gelirken bir beklentiyle geldik lakin bu kadarını asla beklemiyorduk. Antik kentlerin içerisindesiniz, harikulâde kumsallar, kıyılar, masmavi deniz, kaleler; sahiden anlatılabilecek üzere değil. İnsanların anlamaları için gelmeleri lazım” dedi. Kilikya Ultra Maratonu’nu duyurmak için start alanına geldiklerini belirten Olgar, “Biz bu üslup spor aktivitelerini destekliyoruz. Bunu duyurmak istedik ve toplumsal medyada, televizyonda anlatabildiğimiz her platformda anlatmamız lazım. O yüzden daima birlikte arkadaşlarla çıkış aldık. Maratonda en evvel koşana ‘maraton tavşanı’ derler. Burada maraton tavşanı biziz. Birinci beş yüz metreyi koştuk. Sonra arkadaşlar koşmaya devam etti” diye belirtti.

Macerasever’e başladıklarında Türkiye’nin spor aktivitelerini tanıtmak için yola çıktıklarını kelamlarına ekleyen Olgar, Mersin’in imza sporu olması için Kilikya Ultra Maratonu’nu tanıtmak istediklerine değinerek, “Neden burası 10 yıl sonra dünyanın en değerli yarışlarından birisi olmasın, neden Mersin’in imzası olmasın” diye konuştu.

Gazioğlu: “Mersin’in hoşlukları karşısında büyülendik”

Macarasever’in kurucularından Mete Cüneyt Gazioğlu ise, Mersin’in hoşlukları karşısında büyülendiklerini söyleyerek, “Biz, sahiden çok şaşırdık. Beklediğimizin çok üzerinde içerik gördük. Genelde tarihi kalıntılar, eski sivilizasyonlardan kalan ören yerlerini düşündüğünüz vakit daima Muğla, Denizli, Aydın, Uşak, Antalya vesaire akla gelir. Lakin en çok şaşırtan şey; bu bölge ve etrafı en az orası kadar güçlü. En az diyorum zira tahminen de fazlası var. Zira biz yeni keşfediyoruz. Büyülendik. Baktığınız vakit bir maraton yapılıyor. Artta bir antik kale var, Kızkalesi var. Harikulade bir yer. Her şeyiyle çok beğendik. Çok şaşırdık. Bu bölgenin yemekleri de çok uygun. O yüzden bu tecrübenin tadını çıkarıyoruz” sözlerini kullandı.